FEVZİ ÇAKMAK, Sis Çanı'nda yazdı.

Sinemada hayranlıkla izlediğimiz Cüneyttt karşımızdaydı…

Doğup büyüdüğüm Keban'da, oraya buraya koşuyordu. Tıpkı filmlerindeki gibi… Sene 1981. O zamanlar gerçek bir doğa harikası olan zamanın Çırçır'ında yönetmen Çetin İnanç heybetli sudan korkan figüranlara kızıp, hiç bilmediği netameli suya girince, bizim meşhur girdap önce üç beş defa batırıp batırıp çıkardı… Hoşgeldin faslıydı bu. Ardından uğurlama faslı başladı… Keban Çayı'nın soğuk, şiddetli ve iri kayalarla dolu akarına kapıldı gitti.

Film mi çekiliyordu, film mi izliyorduk yoksa filmin içinde miydik anlamamıştık... Gerisini bir belgesel gibi izledik... Cüneyt, aşağıda hemen köprünün altında, karşıdan karşıya kalınca bir ip atmış ve şiddetle akan Çay’ın üstüne sıkı sıkıya germişti... 

Yazının devamını okumak için linke tıklayınız.

https://www.eczacininsesi.com/sis-cani-detay.php?id=164



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat