Ecz. Kadir Sedat Sofugil, Ters köşe bölümüne yazdı.

Köyün birine üniversiteden derece ile mezun olmuş, gayet derin bilgilere sahip bir hoca atanmış. İlk heves olarak da Cuma vaazına fıkıhtan siyere, akaidden kelama çok geniş kapsamlı bir şekilde hazırlanmış. Tabi köy yeri, insanların çoğu çiftçi ve hasat zamanı tarlada oldukları için de camiye sadece bir seyis cemaat olarak gelmiş. Yeni hoca bu durumu görünce önce hayal kırıklığı yaşamış. Camide iki kişi oldukları için de bir heves seyise gidip durumu anlatmış, hazırladığı vaazı mı yoksa kısa ve sade bir vaazı mı anlatmasını istediğini sormuş. Seyis hocaya dönüp “Hocam ben seyisim, sadece atlardan anlarım. Atlara yem vermek için ahıra girdiğimde yirmi attan sadece bir atın kaldığını görürsem o atın yemini suyunu vermeden dışarı çıkmam” deyince hoca sevinmiş, hazırladığı vaazı uzuuun uzun anlatmış. Vaaz bitip kürsüden inince namaza geçmeden önce seyise vaazı nasıl bulduğunu sorumuş. Seyis hocaya “Hocam ben seyisim, sadece atlardan anlarım. Atlara yem vermek için ahıra girdiğimde sadece bir atın kaldığını görürsem o ata yirmi atın suyunu yemini vererek çatlatmam!”

 

Yazının tamanını okumak için linke tıklayınız.

https://www.eczacininsesi.com/ters-kose-detay.php?id=111



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat