Yine her şey birbirine karıştı.

 

Durup, şöyle derin bir nefes alalım...
 
Şimdinin söylemi şu:
 
"Biz, ilaç ve eczacılık hizmeti veriyoruz. Hasta danışmanlığı yapıyoruz. Diğer sağlık profesyonelleriyle birlikte tedavide ve hastanın izlenmesinde etkin görev yapıyoruz. O halde hakkımız olanı yani meslek hakkımızı isteriz..."
 
Nedir o?
 
"Reçete ve kutu  başına meslek hakkı."
 
Tamam, burada bir sorun yok.
 
Aynı şeyi söylüyoruz...
 
Ama...
 
3-5 ay öncesi söylenilenler unutuldu mu?
 
"İlaç fiyat kararnamesi, eczacı kârlılıkları yeniden düzenlenmelidir."
 
Denilmedi mi?
 
Hem de defalarca.
 
Evet, biz hasta odaklı eczacılık hizmetini savunuyoruz.
 
Ancak ortada bir de gerçek var.
 
Ekonomik bir bedeli olan bir ürünü de satıyoruz.
 
Onun da bir bedeli olmalı...
 
Değil mi?
 
 
Bugün için eczacının meslek haklarını savunmak, biri diğerinin önüne geçmeyecek, birleşik yürüyecek bir "toplamı" savunmaktır.
 
Temel ayakları da şunlardır:
 
1) Eczacılar, 1. basamak sağlık hizmeti sunucusudur. Ve bu yasal güvenceye alınmalıdır.
 
2 ) 1. Basamak sağlık hizmeti sunucularının "meslek hakkı" vardır. Bu hak tanınmalıdır.
 
3 ) İlaç fiyat kararnamesi, hakkaniyet ölçülerine göre yeniden düzenlenmelidir.
 
 
"Meslek Hakkı" söylemini "ninni" ye çevirmeyelim lütfen...
 
Meslek hakları mücadelesinin bir bütünü oluşturan diğer ayaklarını unutmayalım.
 
Hiçbir söylem, haksız İlaç Fiyat Kararnamesi’ ni, zararına sattırılan ilaçları, stok gasplarımızı ve diğer "ayak oyunlarını" bize unutturamaz.
 
Yok öyle!
 
Fısıltıyla dillendirilen Meslek Hakkı talebinin bir şeylerin örtüsü olmasına izin vermeyiz.
 
Oyalama aracı olmasına da...
 
 
Diğer yandan...
 
"Meslek Hakkı" deyip duruyoruz...
 
İyi de; siz herhangi bir  hakkın "söylene söylene" alındığını duydunuz mu?
 
Ben duymadım.
 
Türk Eczacıları Birliği, Meslek Hakkı Komisyonu kurmuş...
 
Yani işi komisyona havale etmiş.
 
Hem "eczanelerde yangın var!" diyeceksin...
 
Sonra da işi komisyona havale edeceksin...
 
Hiç kusura bakmayın...
 
Burada samimiyet yok!
 
Yeni bir aşamaya geçmedikçe hiç kimse beni samimiyet noktasında ikna edemez.
 
O yeni aşama şudur...
 
"Hakkımızı ister ve alırız!.." gerçeğinden ve özgüveninden yola çıkar, yol haritasını önümüze koyarsınız...
 
Biz de deriz ki; işte samimiyet budur.
 
Bize ninni söylemeyin...
 
Ninni dinleyecek yaşı çoktan geçtik...
 
Dedim ya!
 
Yok öyle!..
 
 

İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat