Oda genel kurulları sessiz sedasız yapıldı.
Meslektaşlarımız kendi örgütlerinin genel kurullarına zerrece ilgili değiller.
Sayıları ancak "on”larla ifade edilebilecek katılım oranlarıyla mevcut yönetimler "güvenoyu" aldılar ve "yola devam" dediler.
İstanbul Eczacı Odası’ nın üye sayısı 7 bin. Genel Kurula katılım sayısı 30 civarında.
Görebildiğim kadarıyla hiç kimse bu durumdan rahatsız değil. Dahası kimsenin umurunda da değil.
***
Biliyorsunuz eczacılık ve eczanelere ilişkin yasamız değişti. Zaman geçtikçe yasa hakkında ki tartışmalar da büyüyor. Yasaya ilişkin yönetmelik bekleniyor.
Ortada bir taslak var. Tartışılıyor. "Ortada bir taslak var" dediysem onu da biz yayınladık ta gündeme geldi. Yoksa o da kimsenin umurunda değildi.
"Bir yönetmelik yayınlanacak. Bunun hazırlığı ne alemde? Hazırlanıyor mu? Nedir? Ne değildir?" diye sormak kimsenin aklına bile gelmiyor.
Hele üzerine söz söylemek, bir şeyler üretmek... Ne korkunç(!) bir düşünce...
***
Editörümüz kendisine iletilen yazıyı bana gönderdiği zaman açıkçası çok şaşırdım.
Bir kamu bürokratı üşenmemiş, oturmuş, emek harcamış, kafa yormuş, bizim yasamızla ilgili son derece dolu bir makaleyi kaleme almış, yayınlanması talebiyle bize göndermiş.
Yazıyı okuduktan sonra kendisiyle görüşmek istedim. Aradım. Telefonda uzun bir süre sohbet ettik. "Yazınızdaki düşünceleri kısmen ben de yazdım..." dedim. "Okudum. Takip ediyorum..." dedi. Doğrusu, ilgisine, konuya son derece hakim oluşuna çok şaştım. SGK Başmüfettişi Sn. Fevzi Çakmak’ a teşekkür ettim. Yazısını da ana sayfamızdan yayınladık. Böyle bir yazının bizim örgütlerimizden çıkmasını çok isterdim.
***
Umarsız üye ile umurunda olmayan meslek örgütleri yönetimleri açmazında sıkıştık kaldık.
Desteklersiniz, desteklemezsiniz...
O başka bir şey.
Ama mesleğimiz hakkında çok önemli bir yasa çıkmış, yönetmeliği hazırlanıyor...
Kimsenin umurunda bile değil. Gerçekten inanılmaz.
Doğru, yanlış...
Görüşünü yazan yok gibi.
Şimdiye dek onlarca analiz yazısı çıkmalı, onların arasından araya araya, tartışa tartışa doğruyu bulabilmeliydik... Bir görüşümüz olmalı!
Yazık ki, meslek alanımız düşünsel anlamda tam bir çöle dönüştü.
***
Yiyelim, içelim...
Geziler tertip edelim...
Konserler düzenleyip eğlenelim...
Meslek etkinliklerini eğlenceye dekor yapalım...
Son zamanların içeriği de görüntüsü de bu.
Kusura bakmayın...
Bu sığlık, bu şımarıklık, bu basitlik beni iyice sıktı artık.
***
Bütün bunları niye yazıyorum?
Hani son günlerde yeniden populer olan bir şarkı var ya, şöyle diyor:
"Sussan olmuyor susmasan olmaz
Dil dursa hakim bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma tek durmaz"
Bizimkisi de o hesap işte.
!
Yazımda andığım SGK Başmüfettişi Sn. Fevzi Çakmak’ ın söz konusu yazısı için aşağıdaki LİNKİ tıklayabilirsiniz:
http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=haber&id=5586
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
Faks: 0216 574 72 69