Seçimler...
Geri sayım başladı...
Büyük Kongre 3 Aralık sabahı Ankara’ da toplanıyor. Türk Eczacıları Birliği seçimleri önümüzdeki Pazar günü, 6 Aralık’ ta yapılacak.
Listeler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. İlgili herkesin önündeki görev Türk Eczacıları Birliği’ nin önemini kavramak ve bu anlayışa uygun davranmaktır.
Büyük Kongre seçimlerden ibaret değildir...
İsteğimiz; Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongresi’ nin her açıdan, eczacılık mesleğine ’önderlik’ yapabilmesi ve gereken kararları alabilmesidir.
Meslek Hakkımız bunlardan en önceliklisidir. Meslek hakkımızın hayata geçirilebilmesi için doğru yol haritası umarım bu kongreden çıkar.
Seçimlerin eczacılara yaraşan olgunlukla, bir şeyleri kırıp, dökmeden sonlandırılmasını diliyorum.
Unutmayalım...
Hepimiz aynı gemideyiz. 6 Aralık- Pazar gününden sonra da herkes yüzyüze bakmak zorunda...
Dahası, dayanışmak, ortaklaşmak zorunda.
Bu gerçekliğe uygun davranılmalı...
Meslek Hakkı Paneli
2. İVEK Uluslararası İlaç ve Eczacılık Kongresi’ nde meslek hakkımızın konu edildiği açık oturumu izledim.
Oturum Başkanlığını Mehmet Domaç (TEB önceki Başkanı) ve Süleyman Güneş (Ankara Eczacı Odası Başkanı) ’ in yaptığı oturumda, Erdoğan Çolak (TEB Başkanı), Zafer Kaplan (İstanbul Eczacı Odası önceki Başkanı), Tuncay Sayılkan (İzmir Eczacı Odası Başkanı) konuştular.
Özgür Özel (Manisa CHP Milletvekili) programda olmasına karşın yoğunluğu nedeniyle gelememiş.
Herkesin fikri ve tespitleri ortak...
Bu konuda anlaşıyoruz. Eczacılara meslek hakkı mutlaka verilmeli. Artık kutu başı mı olur yoksa reçete başı mı? Her ikisi birden mi? Ya da ’’sağlık danışmanlığı’’ ücreti olarak mı?
Çünkü; bu karlılıklarla, bu fiyatlarla eczane ekonomilerinin dönmesi, ilaç ve eczacılık hizmeti vermesi mümkün değil...
Ortak tespit bu.
Oturumun sonunda, izleyicilerin arasından kalkıp söz alan İstanbul Ecza- Koop. Başkanı Rafet Şahin dedi ki:
’’ Hepimiz meslek hakkımızı istiyoruz. Tamam. Ama bu iş böyle olmaz! Türk Eczacıları Birliği bir kurultay yapmalı... BU kurultayda meslek hakkı olarak ne isteyeceğimizi saptayıp, hepimiz hep bir ağızdan konuşmalıyız! Ne isteyeceğimizi bilmeliyiz...’’
Çok doğru.
’Yasak Hemşerim!’
Doğrusu duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Hani eczane camına her türlü reklam yasaklandı ya!..
O yasak Sayın Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ nun talimatıyla getirilmiş...
Olayın öyküsü şöyle...
Sayın Bakan, bir ziyaretinde bir hastane karşısındaki 7-8 eczanenin camlarına bakmış... Camlar ’afiş kirliliği’ ile bulamaç gibiymiş.
Ve ’eczane camında reklam yasaklansın’ deyivermiş.
Yasaklanmış.
Ben askerlik yaparken yüzlerce askerle birlikte çay içtiğimiz bir kantinimiz vardı. 2 defa askerler arasında kavga çıktı diye komutan kantini tümden kapattı. Susuz, çaysız kaldık.
Sayın Bakan kusura bakmasın ama bu da o hesap!
Birileri ’çirkinlik’ yapıyor diye, eczacının camını ticari olarak tümden sıfırlamak, tanıtım yapmak hakkını elinden alarak mağdur etmek doğru mudur?
Değildir.
Bu yasak kalkmalı...
Camlar ilaç dışı ürünler için tanıtıma açılmalı.
TV lerde, her yerde boy boy reklamı yapılıyor...
Ama eczane camında yasak!
Hiç olmadı bu.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com