Merakla beklenen 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri tamamlandı.
Sonuç malum...
13 yıldır ülkemizi yöneten siyasi irade büyük bir seçim zaferi kazanarak ’yola devam’ dedi.
Hiç kuşkusuz seçim sonuçları önümüzdeki dönemde sağlık ve ilaç politikalarını belirleyecek. Sağlık çalışanları ve eczacıların durumlarını da tabi ki.
Geçtiğimiz döneme bakarsak şu başlıklar öne çıkıyor:
1) Sağlık giderek özelleşti. Özel Sağlık Kurumları’ nın sağlık hizmetlerindeki payı yükselen bir grafikle sürekli arttı.
2) Başta eczacılar olmak üzere sağlık çalışanları mutsuz oldu.
***
Bundan sonra ne olacak?
Yönetenler tarafından çokça altı çizildiği gibi halk uygulanan politikalara onay verdi.
Öyleyse...
Sağlıkta özelleştirmeler sürecek.
İlaç alanındaki politikalar aynen sürecek...
İlaç fiyatları baskılanmaya devam edecek.
Eczacıların ve sağlık çalışanlarının durumlarında bir değişiklik olmayacak.
Eczacılar, ilaç ve hizmetlerini % 80 dolaylarında kamuya (SGK) veriyor. Bu şartlarda kamudan ek kaynak alabilmek olanaksız değil elbette ama oldukça güç.
Geri gidiş devam edecek.
***
Diğer yandan, yöneten iradenin, seçim öncesi topluma verdiği ekonomik vaatlerin toplamı 22.3 Milyar TL. tutarında.
Bu vaatlerin uygulanmaya çalışılmasının alarm veren bütçe üzerinde oluşturacağı yük çok açık.
Bizim gibi ülkelerde kaynak arandığında ilk bakılan alanların sağlık ve eğitim olduğunu unutmayalım. Bir not olarak buraya düşelim.
***
Kısaca...
Seçim sonuçlarını gerçekçi olarak görürsek...
Görünen o ki; zor günler, zor zamanlar devam edecek.
Tası tarağı toplayıp gidecek yerimiz olmadığına göre...Üstelik böyle bir niyetimiz de olmadığına göre...
Bu duruma uygun ’konuşlanmak’ gerekiyor.
***
Aralık ayının ilk haftasında biz eczacılar için ’2. büyük’ seçim var.
Türk Eczacıları Birliği’ nin seçimleri.
TEB zemininde derin bir yarılmanın yaşandığını, önümüzde kıyasıya yaşanacak bir seçim olduğunu biliyoruz.
Umuyorum ki; ’’ilgililer’’ içinde bulunduğumuz tabloyu doğru okuyordur...
Ve yine umuyorum ki; ’’gereğini yaparlar’’.
***
Ben diyorum ki; bu olumsuz tabloya rağmen, gelin, ’enseyi karartmayalım’...
Elbette bir çeşit Polyanna bakışıyla değil ancak pozitif olarak bakmayı sürdürelim...
Gerçeklere gözümüzü kulağımızı kapatmadan...
Zor günlere hazırlıklı olarak...
Özgüvenle, kendi seçeneklerimizi üreterek, ısrarla talep ederek, örgütlü gücümüzü yakın tarihimizin sandığından çıkartarak, enseyi karartmadan, ’yürümeye devam’ diyelim!
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com