Yine O Bildik Oyun...
"Deli ile devletlû bildiğini okur" derler...
Devletlû yine bildiğini okudu.
Sağlık Uygulama Tebliği’ nde yapılan her dişe dokunur değişiklikte ortalık Çarşamba Pazarı’ na dönüyor.
Ezelden ebede oynanan senaryo yine sahnede....
Şöyle mi olacak? Yoksa böyle mi?
Sorular... Sorular... Sorular...
Yorumlar...
Yorumlar...
Yorumlar...
Bir açıklamaya defalarca "açıklık getiren" aslında kendisi "açıklanmaya muhtaç" açıklamalar...
Çıkıp ta; "şu uygulama kesin olarak böyle olacak" diyebilen yok.
Bütün açıklamalar "el yordamı", göz kararı"...
***
SGK açıklama yapıyor:
"Filanca tarihli falanca sayılı tebliğin bilmem ne maddesi şu şekilde değişti"
Buyur?!..
Türk Eczacıları Birliği bir açıklama yapıyor...
Özeti şu:
"Biz yetkililerle görüştük. Şöyle şöyle olacakmış. Kendilerinden bu durumun yazılı olarak ta duyurulmasını istedik. Öyle de yapacaklar (herhalde). Görüşmelerimiz devam ediyor..."
Akla ziyan!
***
Oysa bilişim ve yazılım teknolojisi aklın almayacağı kadar gelişmiş...
Çıkart tebliğini...
Ona uygun ayarla sistemini...
Ödedi ödedi.
Ödemedi ödemedi.
Öyle değil mi?
Nedir bu eziyet?..
Miyadı Geçmiş İlaç Meselesi
İstanbul Eczacı Odası bir sistem kurmuş...
Miyadı geçmiş ilaçları imha ediyorlar.
Başka örgütlerimiz de bu konuya ilişkin çalışıyorlar galiba...
Eczacı örgütleri emeklerini ve eczacının parasını bu işe harcayacaklar...
Yetmeyecek bir de eczacı üzerine para ödeyecek. Uğraşması da cabası....
Ne o?..
Miyadı geçmiş ilaçları yok ediyoruz...
Çevreye zarar vermesinler, diye.
Eczacı örgütlerinin toplumsal projelerle, çevre ile ilgilenmelerini, duyarlılık göstermelerini öteden beri savunurum.
Ama...
Tamam da...
Çok haklı olarak soruyorum:
Bu ilaçları üreten ilaç sanayicileri neredeler?
Bu ürünler onların değil mi?
Bu konuda asıl görev ve sorumluluk onlara ait değil mi?
Biz, niye sürekli üzerimize vazife olmayan şeyleri üstleniyoruz?
Üzerimize vazife olan şeyleri üstlenmemek için mi?
Hem...
Miyadı geçmiş ilaçları sanayiciler geri almak zorunda.
Ama almıyorlar.
Miyadı geçmiş ilaçların geri alınması yönünde ciddi ciddi çalışma yapılması gerekmiyor mu?
Sanayicilere bu sorumlulukları topyekün hatırlatılmalı.
Doğrusu bu değil mi?
Stok Zararlarımız Ne oldu?
Bu başlığın altına bir şey yazmak istemiyorum...
Şu kadarını söyleyeyim...
Zarardan zaten vaz geçtik...
Elbirliğiyle binlerce eczacıyla dalga geçtiniz...
Bir özür bile dilemediniz ya!..
"Ander kalasunuz!" (*)
(*) Yöresel Karadenizli bedduasıdır. Karadenizlinin öfkesini dile getirme sözüdür. “Eksik olun” anlamında kullanılır.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com