Diyorum ki:
"SGK ile yaptığımız anlaşma eczane ekonomilerini yıkıma uğratıyor. Böyle anlaşma olmaz. İlaç ve eczacılık hizmeti veriyoruz. Zarar ediyoruz. Hiç böyle anlaşma olur mu? Halk sağlığı, insanlarımızın sağlığı, ilaç ve eczacılık hizmeti... Tamam... Ama sonuçta bizler sağlık profesyoneliyiz. Ve eczanelerin yaşaması lazım. Bu şartlarla olmuyor işte..."
Bir tek biz mi diyoruz?..
Hayır.
Bütün eczacı örgütleri...
Eczacı kooperatifleri...
İlaç dağıtım kanalları...
Türk Eczacıları Birliği...
Rakamlar, raporlar ortada.
17 Mayıs- Cuma günü, Kocaeli’nde yaptığımız panelde, Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Ecz. Harun Kızılay bir sunum yaptı.
Rakamlarla ortaya koyduğu gerçek şu:
Eczacıların yarısı, amiyane tabiriyle haşat vaziyette.
Gerisi Allah’a emanet.
En tepede ki bir, iki bin eczane dışında tam bir yıkım tablosu.
Yani?
Yanisi şu:
Bu şekilde ilaç ve eczacılık hizmeti verilemez durumda.
E, o zaman?..
Ben de diyorum ki; cesur davranacağız, davranmak zorundayız, devletle yaptığımız anlaşmayı bitirip, yenisini, taraflar için uygun olanı yapacağız.
Başka çare var mı?
Varsa söylensin...
Onu tartışalım o zaman.
***
Yine Sayın Kızılay, sunumunda dedi ki; hâlâ 50 kalem ilacı zararına satıyoruz.
Hiç böyle şey olur mu?
Ben söylemiyorum...
En yetkili kişi söylüyor.
Son olarak 17 Mayıs 2013 tarihli indirim listesini yayınladık.
Bir göz atmadıysanız, atın...
Nereye kadar?
***
"Bu zarar anlaşmasını bitirelim, yenisini yapalım...Evet zor, biliyorum, ama başka çare görünmüyor, bunu yapmak zorundayız...Gerekirse risk almak zorundayız..." dediğimde...
Sayın Kızılay nazik bir biçimde "populizm bu..." demeye getirdi.
"Bizim sırtımızda yumurta küfesi var. Ben bu kadar rahat konuşamam..." dedi.
"Üyelerimizden böyle bir talep gelmiyor..." dedi.
Ne yani şimdi, hasta ölüyor ve tedaviyi reddediyoruz, öyle mi?
Bekliyor ve sessizce izliyoruz...
Bunun başka bir açıklaması var mı?
Sürekli "öldük, bittik" diyerek, alt alta olumsuzlukları sıralayarak hatta rakamlarla raporlayarak nereye varabiliriz ki?
Çare ne?
Onu söyleyin.
Bizimkini beğenmiyorsanız, sizinkini söyleyin...
O da kabulümüzdür....
Yeter ki bir şey söyleyin, ortaya bir çözüm koyun, hep beraberce onun ardından gidelim.
Temsil ettiğiniz insanlar için "bir şey" yapın...
Biz de sizle birlikte elimizden geleni ardımıza koymayalım.
Biz hazırız.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69