Adam kalp krizi geçiriyor...Apar topar yakınlardaki ünlü bir özel hastaneye kaldırılıyor. Hasta yatırılıyor.

Acil tedavi başlıyor.

 

Adam canının derdinde... 
 
O sırada eşi başka bir derdin peşine düşmek zorunda kalıyor.
 
Muhasebeye çıkıyor. "işin maliyetini" öğrenmeye çalışıyor.
 
Hasta SGK’ lı olduğu halde yüklüce bir "fark ücreti" çıkacağını öğreniyor.
 
"Tamam... Ne yapalım... Öderiz..." diyor. Mecburen...
 
Tedavi sürerken 3 kişilik bir odada yatmakta olan hasta aynı hastanede tek kişilik odaların da olduğunu öğreniyor.
 
"Beni tek kişilik odaya alın...." diyor.

"Alırız ama "farkın üzerine yeni bir fark" ödemeniz gerekir; gecelik artı 650 TL daha." diyorlar...
 
"Tamam" diyor hastanın eşi. 
 
"Ne yapalım eşimin tedavisinden önemli mi?" diye düşünüyor. Haklı.
 
Adamlar (hastane) "malı" vitrine koymuşlar.
 
İster al ister alma...

Mecbur alıyorsun o "malı" .
 
Can pazarı...
 
Hem insan ömründe kaç kez kalp krizi geçirir ki...
 
Al gitsin!
 
Tedavi tamamlanıyor.
 
Yüklüce "fark ve farkın farkı ödemesi"yapılarak taburcu olunuyor.
 
*** 
 
Bu olay "Sağlıkta Dönüşüm" dedikleri olayın özünü çok net, elle tutulur bir biçimde anlatıyor:

"Paran kadar sağlık".
 
Geçenlerde Sayın Sağlık Bakanı bir açıklama yaptı.
 
Diyor ki; "Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’ de sağlık hizmetlerinin üçte birini özel sektör veriyor"
 
*** 
 
Türkiye 7 Haziran’ da önemli bir Genel Seçim’ e gidiyor.
 
Genel Seçim’ e giderken sağlık alanında gerçekleştirilen uygulamaların bir analizinin sağlıklı bir biçimde yapılması, kamuoyuna duyurulması gerekmez mi?
 
Elbette gerekir...
 
Hem sağlık uygulamalarının, hem sağlık çalışanlarının durumlarının net bir biçimde kamuoyuna duyurulması gerekir.
 
Bu konuda temel görev, sağlık meslek örgütlerine düşer.
 
Derli, toplu objektif tespitlerle durumu halkımıza açıklamaları gerekir.
 
Ki, insanlar bilgilensinler. Seçimlerde kullanacakları tercihi de buna göre yapsınlar.
 
Bu onların kamusal görev ve sorumluluklarıdır.
 
Özel olarak bizim cenaha gelince...
 
Seçime doğru, Türk Eczacıları Birliği, eczacı odaları ve örgütleri sağlık hizmetlerinin, sağlık çalışanlarının, ilacın, eczacılık hizmetinin, eczacıların, eczane çalışanlarının hiç de iç açıcı olmayan bugünkü durumunu kamuoyuna berrak ve etkin bir biçimde anlatmalılar.
 
Tabi çözüm önerileriyle birlikte...
 
Meslek örgütleri susarak kaybolurlar. Ancak, yeri ve zamanı geldiğinde konuşarak, kendilerini ortaya koyarak, ses vererek varolabilir ve güçlenebilirler.
 
 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat