Karmaşa var. 


Şaşkınlık var. 

Sonuçta bir problem var...

Biz eczacıların, sağlık hizmetlerinde bir kimlik, bir konumlanma problemi yaşadığı çok açık.

Bunu bütün sohbetlerimizde, tartışmalarımızda gözlemliyorum.

Eczacı kim?

İlaç sunucusu mu?

Sağlık hizmetçisi mi ya da danışmanı mı?

1. Basamak sağlık hizmeti sunucusu mu?

Kozmetikçi mi?

vs. vs.

Eczacı kimdir?

*** 

Belki kimliğimizi tam olarak ortaya koyamayışımız, entelektüel damarlarımızın farklı etkenlerle biraz yırtılmış olması, bu damarlarımızdaki kan kaybı, yöntem olarak düşünsel boyutlarda fırtınalar estiremeyişimizden kaynaklanıyor.

Düzgün düşünemiyoruz.

Bilişim teknolojisinin ’korkutan’ gelişmesi, insanların sahip olduğu bilgiyi, birikimi, fonksiyonelliği oldukça hafifletiyor.

Örneğin, artık ’cebimizde’ her şeyi bilen bir ’Google Teyze’ (*) miz var. 

Diğerlerini hiç saymayayım.

Farmasötik ilaç teknolojisinin, ilaç endüstrisinin bilişim teknolojisine bağlı olarak gelişimi de tek kelimeyle muazzam. 

Yakın bir gelecekte, 10- 20 yıl sonra ’’eczacıya ne gerek var?’’ sorusu tartışmaya açılır mı, dersiniz...

*** 

’Örgütlü’ bir biçimde düşünmek ve ’durumumuzu’ , ’kimliğimizi’ çok açık olarak ortaya koymak zorundayız.

Bu konuda yapılan tüm spekülasyonlara...

Düşünce fukarası iddia ve görüşlere...

Yaşamın, insanın ve bilimin gerçeklerinden bihaber önermelere...

Hiç aldırmadan ve cesaretle bunu yapmalıyız artık.

*** 

Bilişim teknolojisiyle hızla yükselen farmasötik teknoloji ilacı nasıl hazırlayacak?

Eczacının, eczacılığın geleceği yeni nesil ilaçlarda nasıl yer alacak?

Eczacının geleceği, var oluş gerekçesi Farmakovijilans mı olacak?

İlaç dışı ürünlerin eczaneden sunumunun günümüzdeki şekli, şemali uygun mu, sürdürülebilir mi?

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin geleceği nasıl olacak, eczacı bu alanda nasıl yer alacak, ya da nasıl yer almalı?

Ve çoğaltılabilecek bir dizi soru daha.

Hepsi...
 
Hepsi yanıt bekliyor.

Bunların tümü bizim yanıtlamamız gereken sorular.

Bu soruların yanıtlarını bulabilmek, daha doğrusu istediğimiz yanıtları oluşturabilmek bizim ellerimizde.

Bu ’kimlik’ bizim.

Bu kimliği yeniden dizayn etmek bizim işimiz, sorumluluğumuz.

Bu soruların yanıtlarını oluşturmak için ciddi ciddi düşünmek gerekiyor.

Çalışmak ama öyle böyle değil çok çalışmak, çok düşünmek gerekiyor.

Başı sonu belli olmayan etkinliklerle olmaz bu iş!

*** 

Bizim oralarda bir söz vardır...

’’Sen tarlanı sürmezsen eğer, gelir elin oğlu sürer, patatesi de o yer’’
 
 
 
 
 
(*) NOT: Önce ’Google Amca’ diye yazdım. Ama bizim Sedat (Ecz. Kadir Sedat Sofugil) aradı.

Dedi ki: ’’İtiraz ediyorum. Google, Teyze’ dir. Çünkü, her şeyi bilir. Sen daha sözünü bitirmeden ’onu mu düşünüyorsun, bunu mu düşünüyorsun’ diye sorar. Hem özel günlerde de süslenir. Tam bir Teyze’ dir yani’’.

Bence Sedat haklı. O yüzden ’’Google Teyze’’ diye düzelttim. Sağolasın Sedat.
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com  


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat