Ülke gündemi açısından oldukça hareketli ve sıcak bir yaz geçiriyoruz.
Meslek gündemi açısından ise tam tersi... Ağır, uyuşuk bir sessizlik var.
Oysa eczacılık mesleği yeni uygulamalara gebe.
Eczacılık yasasında ki değişiklikler herhalde sonbaharda uygulamaya geçecek.
Nüfusa göre eczane açılışı ve 2. eczacılık uygulaması bunlardan en önemlileri.
Bakalım uygulamalar ne şekilde olacak?
Bu yazı yazıldığında SGK ek protokolünden hâlâ bir haber yoktu.
Mevcut protokole göre, geçtiğimiz Nisan ayında sözleşme işlemlerinin bitirilmesi gerekiyordu.
Bu işlem 3 defa ertelendi. 4. erteleme yolda gibi.
SGK protokolünün önünü arkasını 01.07.2013 tarihli "3,5 yıllık SGK Protokolü" başlıklı yazımda yazmıştım. Okumayanların arşivden okumasını öneririm.
***
Eczacı meslek örgütlerimize ilişkin hemen hemen neredeyse herkesin şikayetçi olduğu, memnun olmadığı bir dönemi yaşıyoruz.
Önümüzde, 1-2 ay sonra eczacı odaları seçimleri var.
Ardından Türk Eczacıları Birliği seçimli genel kurulu yapılacak.
Yani son 2 yılın muhasebesini yapıp yeni seçimlerle bizi yönetecekleri seçeceğiz.
"Sandık" önümüze gelecek.
Elektronik ortamda eczacı meslek örgütlerinin seçim sistemiyle ilgili kimi itirazları, seçim sisteminin değişmesi gerektiği ile ilgili kimi talepleri okuyorum.
Bu görüşler tartışılabilir ve elbette değerlendirilebilir.
Ancak seçim dönemlerinde bazı eczacı odası yönetimleri ve TEB yönetimleri tarafından yürütülen seçim etiğine uymayan uygulamaları saymazsak ya da bir kenara koyarsak eğer...
Bizim derdimiz seçim sistemi değil.
Yüzlerce hatta binlerce üyesi olan eczacı odalarının genel kurullarını 30-40 kişiyle yapmasını sistemle açıklayamazsınız.
Bir çok eczacı odasında tek liste ile seçime gidilmesini seçim sisteminin zafiyeti olarak anlatamazsınız.
Bu olsa olsa "katılım zafiyeti", "meslek örgütüne sahip çıkmamak", "meslek haklarına sahip çıkmamak", "hep birilerinden bir şey beklemek" vs.vs. gibi tanımlamalarla açıklanabilir.
Meslek örgütlerimizde seçim olayına şöyle bakıyorum:
1) Eczacılar akademik bir mesleğin üyeleridirler ve eğitimlidirler. "Biz aldatıldık" demek hakları yoktur.
2) Oy kullanırken hiç kimsenin eczacılara baskı uygulamak gibi bir şansı yoktur.
3) Seçimler özgür ortamlarda yapılır.
4) Aday olmanın önünde hiçbir engel yoktur.
5) Sandıklar gereği gibi kollanırsa, ki kollanmalıdır, hiç kimse sandık oyunu yapamaz.
Ne demek istiyorum?..
Sevgili meslektaşlarım...
Hiç bana kızmayın...
Kabul edelim...
Eğer ortada bir sorun varsa...
Bu sorun sizin tribünlerde oturmak isteğinizdir.
Bu yönde davranmanızdır.
Diğer yandan...
Sahaya inmek büyük özveri ister...
Zordur.
Ama her şeyin de bir bedeli vardır.
Öyle değil mi?
Geçtik sahaya inmeyi...
Eğer, iki yılda bir, bir gününüzü meslek örgütünüzün genel kuruluna ayıramıyorsanız demokrasi ve sistem üzerine söylenecek her söz boştur.
Genel Kurul salonlarını şölen yerine dönüştürdüğünüzde, tribünden sahaya indiğinizde meslek örgütlerimiz ayağa kalkacaktır.
Bu sizin iradenizdir.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69