Hiç kuşku yok...


15 Temmuz akşamından başlayan ve sabaha dek süren ’karabasan’ hepimizi çok sarstı.

TV de, köprünün üzerinde, askerleri ve tankları görünce derinden ürperdim.

İçimde ’12 Eylül’ lü yıllardan kalma’ bir travmanın alabildiğine canlandığını çok yakıcı bir biçimde hissettim.

’Karabasan’ a, kanlı darbe girişimine karşı, insanlarımız son derece meşru direnme haklarını kullandılar.... 

Hiç çekinmeden canlarını verdiler, yaralandılar.

Şüphesiz, onlara;  bu darbe girişiminin önünde ’geçilemez’ bir duvar oluşturan herkese minnet duygularıyla, saygıyla yüklüyüz. 

***

Durmak olmazdı...

16 Temmuz sabahının alacakaranlığında şu açıklamayı Eczacının Sesi e- Gazetemiz’ den ve resmi sosyal medya hesaplarımızdan  yayımladık:

"Kamuoyuna,

Her türden, demokrasi dışı tüm girişimleri kesin bir dille reddettiğimizi, karşı olduğumuzu, çoğulcu demokrasiyi, özgürlükleri, toplumsal barışı şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla savunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
 
Saygılarımızla.
 
ECZACININ SESİ"

*** 

Zor... 

Hem de çok zor günlerden geçiyoruz...

Hepimize, herkese görev düşüyor.

Elbette eczacı örgütlerine de...

Olanı biteni ’izlemek’ yerine hem yurttaş olmanın, hem de demokratik meslek örgütü olmanın sorumluluğunu alabilmeli ve yüksek bir sesle ’tavrımızı’, ’ne istediğimizi’ söylemek zorundayız... 

Çok net:

Her türden, demokrasi dışı tüm girişimleri kesin bir dille reddediyoruz! 

Darbeye, darbelere karşıyız! 

Peki ne istiyoruz?..

Elbette, hiç eksiksiz, kişi hak ve özgürlüklerinin ’dokunulamaz’ kabul edildiği çoğulcu demokrasi istiyoruz!

Ülkemizde, demokrasinin olmazsa olmazı olan laiklik temelinde, demokratik hukuk devletinin, artık hiç kimsenin dokunmaya cesaret bile edemeyeceği bir biçimde kök salmasını, kökleşmesini istiyoruz!

Hiç kimseyi ayrı bir yere koymadan, tüm tercihlerimize, inançlarımıza, bilime, akla, hukuka, emeğe, özgürce yaşamak hakkımıza saygı istiyoruz!

Kim bilir?..

Şimdi, belki de bizim de için ülkemiz için de tam da zamanıdır:

"Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın anıdır."

Umutlarımızı çoğaltalım...

*** 

Eczacı meslek örgütlerimiz için son bir söz...

Şimdi OHAL’ li bir dönemden geçiyoruz. 

Demokratik hakların ’askıya’ alınacağı bu dönemde, meslek örgütlerimizin kimi olası çalışmaları da elbette etkilenecektir.

Çok tanıdık bir benzetme olacak...

Durgun denizde tekneyi herkes yüzdürür.

Önemli olan fırtınada yüzdürmeyi becerebilmektir.

Şimdi; savrulmadan, sinmeden yola devam etmeli...
 
 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat