Taksim Gezi Parkı’ nda, yaşamı aklıyla ve yüreğiyle dolu dolu kavrayan eğlenceli duvar yazılarından biri de şuydu:

"Omurganı dik tut! Kimseye boyun eğme, eğilme! Tek yol pilates!"

Son yıllarda uzlaşma ve diyalog söylemiyle eğildikçe eğilen Türk Eczacıları Birliği omurgayı kırdı.

İnsanlığın tarihsel deneyimleri ve sosyoloji bilimi, hak denilen "şeyin" ancak ve ancak güçlü durarak korunabileceğini, elde edilebileceğini söylüyor.

Karşı tarafın "suyuna giderek" haklarınızı koruyamazsınız.

Türk Eczacıları Birliği, sonunda, ruhsatı olmayıp yurtdışından getirilip hastalara ulaştırılan ilaçları da özel sektöre kaptırdı.

Ve TEB Yönetimi öyle bir noktada ki...

Kamuoyu önüne çıkıp, güçlü bir sesle:

"Biz bu işi kamu yararı ve hasta tedavisi için yapıyorduk. Şimdi bu alanı kâr alanı olarak açıyorlar. Bu yanlıştır. Madem öyle bu ilaçları da ruhsatlandırın" demiyor...

Ya da diyemiyor...

Susuyor.

Çünkü, omurga kırıldı bir kez.

***

Yaşadığımız günlerde meslek örgütlerinin toplumsal niteliklerinin öne çıkması gerekiyor.

Gün o gün...

Eğilerek bükülerek TMMOB’ nin başına gelenlerden kaçabileceğini sananlar ahmaklık yapıyorlar.

Bir bütün halinde antidemokratik uygulamalara karşı durmak gerekiyor.

Böyle giderse eğer...

Korkunun ecele faydası olmadığını canlı canlı göreceğiz...

Bir sabah uyandığımızda meslek örgütümüzün yerinde bir "AVM" bulacağız.

Yöneticilerimizi o AVM’ye müdür filan yaparlar mı?

O kadarını bilemem.

***

Önümüzde eczacı odaları seçimleri var.

Ardından da Türk Eczacıları Birliği seçimleri.

Omurgamızı onarabilecek miyiz?

Bakalım...

Göreceğiz.

Galiba biraz vicdana ihtiyacımız var.

Yalnızca bir parça vicdan.

Bir de Taksim’den yükselen sesleri dinlemeye ihtiyacımız var:

"Omurganı dik tut! Kimseye boyun eğme, eğilme!"



 

İLETİŞİM İÇİN:

https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

gencosmanogluhakan@gmail.com

Faks: 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat