Ekonomideki dalgalanma ilaç sektörünü de vuruyor...

 

Son bir haftada konuştuğum üç yerli ilaç sanayicisi de aynı şeyleri söyledi:
 
"- Kilitlendik. Duvara yaslandık. Artık böyle devam edemeyiz. Özellikle dolardaki ani artış bizi fena vurdu. Evet ilaç euro üzerinden fiyat alıyor ama etken madde dahil ilaç imalatındaki bir çok şey dolar üzerinden işlem görüyor. Son bir ayda % 15 eridik."
 
Doğru mu?
 
Bilemem ama akla uygun.
 
Yazıya bir parantez açayım...
 
Piyasalarda 1 Euro şu anda 2.825 TL üzerinden işlem görüyor. Oysa ilaç fiyatlandırmada hâlâ 1 Euro 1.995 TL üzerinden işlem görüyor. Gerçekle uygulama arasında ciddi fark var!
Bunda yadırganacak bir şey yok gerçi...
 
Bu ülkede gerçekle uygulama arasında hep fark vardır zaten (!) .
 
*** 
 
Tabloya şöyle bir bakalım...
 
"Yok ilaçlara" artık alıştık. Piyasada yoklar artıyor.
 
Bazı firmalar aynı etken madde içeren değişik formdaki ilaçlarından geri ödeme listesinde olanları piyasadan çekip, olmayanları bolca piyasaya sürüyorlar. Böylece sağlık otoritesinin ilaç fiyat baskısından kısmi de olsa kurtuluyorlar.
 
Bazı firmalar ise bazı ilaçlarını çok kısıtlı miktarlarda piyasaya sürüyorlar. Böylece hem ilaçlarını unutturmuyorlar hem de sağlık otoritesi ile "kaçamak" bir uzlaşma noktası yaratıyorlar.
Yeni moleküller Türkiye İlaç Pazarı’ na girmekten kaçınıyorlar.
 
Dünyada satılan bir çok ilaç ülkemizde ruhsat almayarak fiyat baskısından kaçıyor.
 
Teşbihte hata olmaz... 
 
Fiyat baskısı yüzünden ilaç Türkiye’ den kaçıyor.
 
Genel olarak yaşanan ekonomik belirsizlik, önünü görememe hali dalga dalga yayılıyor.
 
Ekonomi sıkıntıda... Bundan ilaç sektörü de payına düşeni alıyor.
 
İlaçta uygulanan global bütçe gittikçe daralan bir çelik yeleğe dönüştü. Sıktıkça sıkıyor. Başlangıçta kamuyu koruyan ona kalkan olak yelek artık giyeni tehdit etmeye başladı. Sıktıkça solunumunu zorluyor. Alınabilir olan ilaç  bulunamaz tehlikesiyle karşı karşıya...
 
Peki, ne olacak?
 
***
 
Yazıyı rakama, detaya boğmak istemiyorum. Değişik kurum ve kuruluşların hazırladığı ilaç raporları var (internette açık herkes okuyabilir).
 
Hepsinin vardığı ortak nokta şu:
 
"- Türkiye’ de ilaç alarm veriyor. Devletin ilaç bütçesini açması gerekiyor."
 
Devlet ne diyor:
 
"- Para yok."
 
Hal böyleyken buradan kaos çıkar. Öyle görünüyor.
 
Denizler dalgalanmadan durulmazmış. İyice bir dalgalanıp durulacak bu deniz.
 
Ama...
 
Burada bizim açımızdan ciddi bir durum var.
 
Eczaneler bu dalgalanmaya dayanır mı, kaçı dayanır?
 
Kimsenin bir şey yapmaya niyeti olmadığını açık seçik görüyoruz.
 
Geriye denilecek tek şey kalıyor:
 
"- Yaşayıp göreceğiz."
 
Ya da:
 
"- Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete."
 
 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat