Kanser ilaçlarının hastanelerden hastalara ulaştırılması meselesinde tartışma sürüyor...
Aslında neyi tartışıyoruz ki?
Siyasi otorite, sağlık ve ilaç hizmetlerinde kamusal harcamaları olabildiğince minimize etmeye çalışıyor.
Dert bu.
Bu kadar basit.
***
’Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ nin sonuçları 13 yıl öncesinin sağlık ve ilaç hizmetleri üzerinden yürütülüyor.
Geçmişle kıyas elbette bir ölçüdür.
Ancak temel bir ölçü müdür?
Değildir!
Bizi doğruya götürecek gerçek kıyas, günümüzün gelişmiş ülkeleri ile yapılacak olan kıyaslamadır.
OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development/Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) Sağlık İstatistikleri- Türkiye- 2015 yayımlandı.
Sonuç?
"Sağlık Harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSYİH) oranı OECD ülkeleri arasında en düşük seviyede kaldı."
Türkiye sağlık harcamaları GSYİH’nin % 5,1’ini oluşturuyor.
OECD ortalaması ise % 8,9.
***
Diğer yandan; ülkemizde cepten yapılan sağlık harcamaları giderek hızla yükseliyor.
K,i bu oran % 22 ye kadar ulaştı.
Bu oran, Fransa’ da % 7, Almanya’ da % 14, Birleşik Krallık’ da % 10 dur.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Sağlık Bakanı şöyle dedi:
"Artık Türkiye’ de sağlık hizmetlerinin üçte birini özel sektör veriyor"
Ve sağlıkta özel sektör yüksek bir ivme ile yola devam ediyor.
Bunun tercümesi şu:
"Paran kadar sağlık hizmeti"
***
Gerçek şu ki; Sağlıkta Dönüşüm Projesi en çok eczacıları vurdu.
Adeta ezdi geçti.
Eczacılar, 2005 yılından beri raflarını bedelsiz olarak kamuya hibe ediyorlar.
Ekonomik olarak 2005 yılı öncesinin eczacısı nerede günümüz eczacısı nerede...
Detaya girmeyelim.
Raporlar orta yerde.
***
Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ nin başlangıçtaki hedefleri çökmüştür.
Bunu görmek ve dahası insanlarımıza göstermek sorumluluğumuzdur.
Sağlık Sistemi’ ne bütüncül bakabilme derinliğini göstermekle kalmayıp eczacının meslek haklarını koruma çabasını yükseltebilmeliyiz.
***
Bir soru ile yazımı bitiriyorum...
30 Haziran’ da süresi dolan SGK protokolünü "bu karışık ortamda bir de biz ayak altında dolaşmayalım" modunda sessiz sedasız uzattık.
Tamam uzattık da...
Neden bu uzatmayı, TEB Yöneticileri yanlarına 54 Eczacı Odası Başkanı’ nı alıp basın önünde görkemli bir toplantıyla, meseleyi ve eczacının durumunu da anlatarak yapmadı?
Neden görünür olmaktan çekiniyorsunuz?
Niye?
Görünür olmazsanız Sağlıkta Dönüşüm mağduru eczanın haklarını nasıl savunacaksınız?
(*) Yazının başlığını Radikal Gazetesi yazarı Sayın Ezgi Başaran’ ın bir yazısından aynen aldım ve kullandım. Başlık Ezgi Başaran’ a aittir.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com