Şöyle yapalım önce...


Bir bakalım, ilgili yasamız mesleğimizi nasıl tanımlıyor...

’’Eczacılık; hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmetidir.(6197 Sayılı Yasa-Eczacılık ve Eczaneler Hakkında Kanun- Madde-1)’’

Bu tanım, en son hali, yenilenmiş olan.

Günün koşullarına göre, sosyolojik ve bilimsel gelişmelerin ışığında, 2012 yılında yazıldı.

Neymiş?..

Eczacılık, oldukça içerikli bir sağlık hizmetiymiş.

*** 

Eczacılığın günceli, işlevi, içeriği hakkında günümüz ilgili akademik çevreler ne diyorlar?..

Eczacılık, artık ilaç ve sağlık danışmanlığı temelinde gelişmeli, bu temele oturmalıdır.

Eczacılar, farmasötik bakım görevini üstlenmelidirler.

Eczacılar, başta hekimler olmak üzere diğer sağlık profesyonelleriyle birlikte- işbirliği halinde- teşhis ve tedavide etkin rol almalıdırlar.

Bunların hepsi sağlık hizmetidir, sağlık hizmetini işaret eder, ’’tüccarlık’’ değildir.

Bugünlerde Eczacılık Eğitimi bu anlayışa göre yenileniyor.
 
Geleceğin eczacılığı böyle yapılacak.

Eğitimin içeriği güncellenip, yenileniyor.

Amaç şu; eczacıların daha çok toplum sağlığı hizmetine katkı sunmasını sağlamak.

*** 

Bütün bunları söylemek, savunmak, eczacılık mesleğinin ekonomik boyutunu görmezden gelmek, inkar etmek değildir.

Elbette, eczacılar çalışmaları karşısında, eczanelerinde para kazanmak, yaşamlarını sürdürmek zorundadırlar.
 
Yalnızca yaşamlarını sürdürmek yetmez, hakettikleri refah düzeyinde yaşamalıdırlar.

Eczanelerin, ekonomik anlamda da verimli bir biçimde, hakkıyla yönetilmesini sağlamaya çalışmak, eczacıların bu doğrultuda kendilerini yetiştirmeye çalışmaları son derece doğru ve yerindedir.
 
Tabi doğru, uygun bir anlayış ve yöntemlerle.

Burada karıştırılmaması gereken şey şudur:

Eczacı eczacıdır, eczane eczanedir...

Marketçi marketçidir, markette market!

Ve toplum sağlığı hizmetini, mesleğinin amacını öncelemeyen eczacı eczacı değildir.

Olabildiğince kısa, tek tek ve açık olarak anlatmaya çalıştım...

Tamam mı, oldu mu, sevgili ’’marketçiler’’
 

İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com   


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat