Bizim kızımız İstanbul- Salacak’ ta doğdu, büyüdü.
İlk adımlarını, düşe kalka Salacak sahili yeşillerinde attı. Oldum olası yeşili, çiçekleri çok sevdi.
Daha minicikken, yaşama ilk bakışlarını doğrulturken, çiçeklere uzanırdı.
Annesi gülümseyerek elini tutardı:
"- Sakın kopartma canı acır!"
Tam olarak yürümeyi öğrenmeden çiçekleri kopartmamayı öğrendi.
Çiçek kopartmamak onun oyunuydu.
Çiçeğe uzanır, annesine bakardı.
Gülerek, "Biliyorum. Kopartmam. Canı acır." derdi. Uzanıp yalnızca koklardı.
Can acıtmamayı ilk kez sokak çiçekleriyle annesinden öğrendi.
***
Sonra...
Hayvanları tanıdı.
Onları öylesine sevdi ki...
Biliyor musunuz, benim kızım böceğin üzerine asla basmaz. Alır onu güvenli bir yere götürür, bırakır.
Bakıp beslediği büyüttüğü tüm hayvanlara ’kardeşi’ gibi davrandı.
Neler yaşamadı ki bizim evde...
Balıklar, kaplumbağalar, kuşlar, köpek, kedi, papağan....
Onlara mamalarından önce sevgisini verdi.
***
Şimdilerde Avukat olacak kadar büyüdü.
Geçen akşam bir kediyle geldi kucağında. Yaralı, bereli bir kediyle. Belli... Ya saldırıya uğramış ya da kaza geçirmiş. Bakımı, pansumanı yapıldı. Bahçede göz kulak olabileceği güvenli bir kutunun içine yerleştirdi. Üç gündür onunla uğraşıyor.
İnsanları çok sevdi kızım.
Savaşlarda ölen çocuklara çok ağladı.
Bir de çocuğunu yitiren anne babalara.
***
Çocuklar...
Bizim çocuklarımız...
Biz onlara sevgiyi, sevmeyi öğrettik.
Onlar bizim onurumuz.
Ama koruyamıyoruz...
Onlarla duyduğumuz onuru onları koruyamamanın utancı örtüyor.
Utanıyoruz!
Kızımla duyduğum onuru örten utançtan çok utanıyorum.
***
Sakın bağışlamayın bizi çocuklar...
Bağışlama bizi Özgecan!
Şimdi biz siyah giyerek senin yasını tutuyoruz ya güya!
İnanma...
Bu yas, koca bir ülkenin ölen vicdanının yasıdır aslında...
Toplu bir ölümün yasıdır.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69