Gazete satışları iyice düşmüş. İnsanlarımız gazete okumuyor.
Kitaplar da okunmuyor.
Sanata, sanatçıya rağbet yok.
Üniversitelerimiz okullaştı. Bilim üretmiyorlar... Bırakın bilim üretmeyi konuşmuyorlar bile...
Düşünce tutsak. Düşünenler kendi düşüncelerinden korkuyorlar.
***
Sendikalar, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri kurumsal olarak varlar... Ancak gerçekte yoklar.
Ortalama, tek tip insanlardan oluşan bir toplum olma yolunda hızla yol alıyoruz.
Yalnızca verileni alan, sunulan düşünceyi içselleştiren, içi boşaltılmış bir toplum...
***
Bunun için kapımıza dayanmış olan savaşa karşı bile kimsenin gıkı çıkmıyor.
Bütün ülke olanı biteni öyle boş boş izliyor.
Nerede bu ülkenin aydınları, yazarları çizerleri, insanları?
Neden "Savaşa Hayır!" demiyorlar?
Hele mesleği "yaşatmak" olan biz eczacılar... Niçin tek söz etmiyor, savaşa karşı çıkmıyoruz?
***
Yeni bir Anayasa hazırlanıyor.
Yine ses yok.
Bizi hiç ama hiç ilgilendirmiyormuş gibi davranıyoruz.
***
Bizi önce düşüncesiz bıraktılar...
Düşüncelerimizi terörize ettiler.
Tepkisizlik ardından geldi.
Erittiler...
Ve diledikleri kaba döktüler.
***
Belki de yeniden başlamalıyız.
Yeniden düşünmeliyiz.
Yeniden yürümeyi öğrenmeli ve yürümeliyiz.
Düşüne düşüne, konuşa konuşa, yürüye yürüye yeniden çoğalmalıyız.
Umudu tüketilemeyenler yeniden başlamalı...
Yenilgiyi kabul edecek değiliz ya...
Bir yolunu bulacağız...
İLETİŞİM İÇİN:
Faks: 0216 574 72 69
