Önce şunu söyleyeyim...
Yıllarca İstanbul Eczacı Odası’ nın değişik kurullarında görev yapmış, Saymanlık ve Genel Sekreterlik görevlerinde bulunmuş birisi olarak hiç böyle bir şey yaşamadım, böyle bir şeye tanık olmadım.
İstanbul Eczacı Odası’ nda çalışanların maaşları ödenemiyormuş.
***
İstanbul Eczacı Odası, dün akşam saatlerinde, kendi resmi web sitesinden, mali olarak sıkıntıda olduğunu açıkladı.
Üyelerinden 2012 yılı katılım payı olan bedeli (425 TL) yeni yılı beklemeden ödemelerini istedi.
Zaten, Kasım ayında yapılan TEB Genel Kurulu’ nda oda başkanı Semih Güngör, kürsü konuşmasında bu durumu açıklamış ve çalışanların maaşlarını bile ödeyemediklerini söylemişti.
***
Hiçbir eczacı odası böyle bir sorun yaşamazken, 7000 üye sayısına sahip, 1 no. lu İstanbul Eczacı Odası neden böyle bir durumla karşı karşıya kaldı?
Gerekçe olarak TEB’ e 2008 yılından kalan 800 000 TL lik borç gösteriliyor...
Ama bu borç ödenmemiş ki zaten, sıkışıklığın gerekçesi olsun...
Açıklamada, TEB’ in İstanbul Eczacı Odası’ nın parasına el koyduğu da söyleniyor.
Oysa, odanın ana kaynağı kendisinin topladığı aidat ve katılım payıdır.
Bir de kan ürünleri reçete dağıtımından elde edilen gelir vardır ki, onu da oda kendisi toplamaktadır.
TEB bu paralara nasıl el koyacak?
Bu el koyulan para nedir ve miktarı ne kadardır?
Bu açıklanmalıdır.
***
Şu 800 000 TL meselesini de bir hatırlatalım...
2008 yılında TEB sözleşme bedellerini 500 TL olarak belirledi.
Ancak, Türkiye’ de bir tek İstanbul Eczacı Odası bu rakamın dışında davranarak sözleşmeyi üyelerine 250 TL den sattı.
500 TL. nin içinde 150 TL si oda payıydı.
Yani, İstanbul Eczacı Odası sözleşme başına 100 TL zarar etmeyi göze alarak, sözleşmeyi üyelerine verdi.
Bunu da herhalde oluşacak açığı "kendi bütçemden karşılarım" diye düşünerek yaptı.
Belli ki, bir planlama yapıldıysa bile bu plan tutmadı...
Öngörüler gerçekleşmedi.
***
Sonuçta; geldiğimiz noktada bu 800 000 TL ödenmemiş, duruyor, ödenmesi gerekiyor.
Bir anlamda İstanbul Eczacı Odası’ nın bugünü ve geleceği ipotek altındadır. Öyle görünüyor.
Bunun yanında, bırakın bu parayı ödemeyi, çalışanların maaşları bile ödenemiyormuş.
Son bilançoya göre, İstanbul Eczacı Odası’ nın brüt maaş giderleri aylık 180 000 TL civarındadır.
Yine son bilançoya göre, aylık faaliyet gideri 320 000 TL civarındadır.
Bu rakamları İstanbul Eczacı Odası’ nın ekonomik büyüklüğü, durumun ciddiyeti anlaşılsın diye verdim.
***
O halde yapılması gereken bir şey vardır...
Böylesine önemli bir durum web sitesinden yapılacak açıklamalarla çözülmez.
Bu çökmüş mali tablonun gerekçesi ivedi olarak saptanmalı ve gereği neyse o yapılmalıdır.
Oda Yönetimi, ivedi olarak olağanüstü mali kurul toplamalı ve tüm tabloyu, harcamaları, gelirleri açıklıkla üyeleriyle paylaşmalıdır.
Üyeler neyi öngörüyorsa, gereği neyse yapılmalıdır.
Doğrusu budur.
Teamüller de bu yöndedir.
Bir meslek örgütü yasal ve meşru asli zemininde -ki onlar kongrelerdir- üyelerine hesap vermeden, bilgi paylaşımında bulunmadan özveri talebinde bulunmamalıdır.
***
Böyle bir dönemde İstanbul Eczacı Odası’ nın bu hale düşmesi anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir.
Öyle ya;
Bir miting yapmaya kalkışsak, para yok.
Bu olacak iş midir?
Yazıktır!
İstanbul Eczacı Odası gibi devasa bir kurum böyle mi yönetilir?
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
Faks: 0216 574 72 69