Bazen çok fazla karıştırılıyor...

 

Kamu kaynakları mı?..
 
Halk sağlığı mı?..
 
Eczacı hakları mı?..
 
Elbette, hiç kuşkusuz hepsine evet!
 
 
İlaç, ülkemizde (tüm dünyada olduğu gibi) oldukça ucuzladı.
 
Bu, kamu kaynakları açısından oldukça olumlu.
 
Diğer yandan, insanlarımızın ilaca erişebilirliği açısından da sevindirici.
 
Buna kim itiraz edebilir...
 
"İlaç fiyatları artırılsın!" diyebilir.
 
Tabi ki; diyemez. Dememelidir.
 
*
 
Ancak...
 
Bu fiyatlarla birlikte, eczacının yalnızca ilaçdan edindiği kârlılıkla eczane ekonomisini döndürebilmesi, ilaç ve eczacılık hizmetini yaygın bir biçimde verebilmesi olanaklı görülmüyor.
 
Bunu ben söylemiyorum...
 
Meslek kuruluşlarımızın hazırladığı raporlar var.
 
Raporlar söylüyor.
 
Bugün, tüm ülke genelinde 25 bin eczane ile "sorunsuz" bir biçimde ilaç ve eczacılık hizmeti veriyoruz.
 
Tüm sağlık profesyonelleri gibi biz de diyoruz ki; "meslek hakkımızı istiyoruz".
 
Nedir o?..
 
Reçete ve kutu bazında bir "meslek hakkı" bedeli.
 
Bu talep çok doğal değil mi?
 
Halkın ilaç ve eczacılık hizmetlerinde memnuniyeti % 70 lere kadar çıkmış.
 
Anketler böyle diyor.
 
Demek ki, biz görevimizi yapıyoruz.
 
 
Koruyucu halk sağlığı uygulamalarına yönelik eczacı ile çatışma noktaları olabilir mi?
 
Elbette hastalıkları önleyici sağlık hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.
 
Yıllardır söylüyoruz...
 
Biz eczacılar üzerimize düşen görevleri yapmaya hazırız.
 
 
Mesleki haklarımızı talep etmenin dışında...
 
Meslek sorumluluk ve yetkilerimize, eczacının alanına girilen durumlar giderek kronik sorun olarak büyümeyi sürdürüyor.
 
Bir örnek:
 
"Günübirlik tedavi uygulaması"
 
Kamu hastaneleri eczaneden verilmesi gereken ilaçları bu "formül" altında hastaneden hastalara ulaştırıyor.
 
Doğru mu?
 
Yanlış.
 
Bu durum, meslek haklarımıza açık ve ağır bir saldırıdır.
 
*
 
Dönelim sözün başına...
 
Bizim eczacılar olarak alnımız açık...
 
Bugüne dek halk sağlığını da kamu kaynaklarını da gözettik.
 
Meslek örgütlerimizin açıklamaları, kayıtlar ortada...
 
Dileyen inceleyebilir.
 
 
Bazı arkadaşlar çoğunlukla karıştırıyor.
 
Karıştıranların yanında, "devlet aklı ve ağzıyla" konuşanlar da var.
 
Bu meseleleri tartışırken unutmayalım...
 
Bizler sağlık profesyoneliyiz ve eczacıyız.
 
Keskin tercihler kullanmak zorunda da değiliz.
 
Ancak...
 
Klasik deyimiyle...
 
Son tahlilde; biz eczacıyız.
 
Yani "sınıf bilincine" sahip olmak gibi bir şey bu.

Durması gereken yeri bilmeli insan.
 
*
 
Sonuçta demem odur ki; kamu kaynakları, halk sağlığı...
 
Tamam.
 
Savunmak hem mesleki hem de yurttaşlık görevimizdir.
 
Ancak...
 
Ben eczacıyım.
 
Tarafım.
 
"Kamu kaynaklarını korumak" adı altında eczacının haklarını ayaklar  altına alan uygulamalara karşı,  eczacının haklarından yana "net" tarafım.
 
Devlet katına dönük populizme ya da yanılsatılmalara kulak asmam...

Öncelemek gerekirse, eczacının hakkını hukukunu "öncelerim", sesimin çıktığı kadar da yüksek sesle "söylerim".

Artık kim, nasıl yorumlarsa...

 
İLETİŞİM İÇİN:
 
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat