Söz bitti, diyeceğim de bir anlamı olmayacak...

 

Bu deyimin de içi boşaldı artık. Çünkü, söz kaç kez bitti hatırlayamıyorum.
 
Neyse, konuya gelelim...
 
Akşam yatıyoruz, sabah (7 Şubat 2015) kalkıyoruz; bizim eczane yönetmeliğinde ’ufak’ bir değişiklik yapılmış.
 
Şöyle:
 
’’İçinde eczane bulunan binalarda mevcut eczane veya eczanelerin en az beş yıl süreyle faaliyette bulunması kaydıyla sağlık kurum ve kuruluşu açılmasına izin verilebilir’’.
 
Hoppalaa! (1)
 
Nereden çıktı şimdi bu?

Belli ki; eczacı olan biri ya da birileri, bahçesine reçete üretecek bir reçetekondu konduracak.
 
Bu çok açık...
 
Detaya girmeyelim...Elbette kabul edilir bir şey değil. Reddedilmeli, iptali için ne gerekiyorsa yapılmalı.
 
*** 
 
Hal böyleyken çok enteresan bir şey oluyor...
 
Değişiklikten bir gün sonra Türk Eczacıları Birliği’ nin Sayın Genel Sekreteri Ecz. Harun Kızılay, sosyal medyadan bir paylaşım yapıyor...
 
Yönetmelik değişikliğine benim de hak verdiğim gerekçeleriyle karşı çıktıktan sonra diyor ki:
 
’’...Özellikle son bir yıl içinde TİTCK’da İstanbul’dan gelen bazı arkadaşlarımız Kurumun üst bürokrasisini etkilemeye çalışmaktadır. Bu türden telkin ve yönlendirmelerin doğru olmayacağını belirtmek isterim...’’
 
Devam ediyor...
 
"...Karar verme noktasında herkes kendi sınırında kalmalıdır..."
 
Hoppalaa! (2)
 
Bunu kim diyor?
 
Türk Eczacıları Birliği’ nin Genel Sekreteri. En tepedeki isimlerden biri.
 
Skandal diyeceğim...
 
O tanımın da bir anlamı kalmadı.
 
Net olarak toparlayalım...
 
Harun Kızılay diyor ki:
 
İstanbul’ dan Ankara’ ya, TİTCK’ na sık sık gelip giden eczacılar var. Bu eczacılar kendi çıkarları doğrultusunda kurumu etkiliyorlar. Kurum’ da onların taleplerini yerine getiriyor.
 
’Meçhul’ eczacılar ciddi zan altında...
 
Kurum ciddi zan altında...
 
Haksız rekabete yol açıp, ilaç, eczacılık hizmetini yozlaştıracak, kirletecek uygulama yürürlükte...
 
Tabloya bakın.
 
Böyle olur mu?
 
Sayın Genel Sekreter, ne biliyorsanız meslektaşlarınıza açıklamak zorundasınız.
 
Tane tane... Adresi de göstererek.
 
Sizin bulunduğunuz makam ortaya söz atıp çekilecek bir makam değildir.
 
Hem ne biliyorsanız açıklamak zorundasınız hem de o sözünü ettiğiniz eczacılar açısından da kurum açısından da gereğini yapmak durumundasınız. Bu sizin göreviniz. Sorumluluğunuz.
 
Hiç kuşkunuz olmasın, bunu yaparsanız tüm gücümüzle yanınızdayız. 
 
Diğer yandan...
 
Görmüş olduk ki, eczacılıkla ilgili bir yönetmelik değişikliği yapılıyor, üst örgütümüzün yöneticileri de bizim gibi bunu Resmi Gazete’ den öğreniyorlar. Öncesinde bırak görüş almayı haberleri bile olmuyor.
 
Vah ki vah!
 
Şarkının söylediği gibi; "nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça".
 
Yazık oluyor bu güzelim mesleğe...
 
Ağla eczacı, ağla...
 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Faks: 0216 574 72 69


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat