Bugünlerde adeta adım adım Türkiye’ yi dolaşıyor, meslektaşlarımızla buluşuyoruz.
Meslektaşlarımız son derece kaygılılar...
Bir o kadar da dikkatli ve dinamik!
***
Selçuk- As Ecza Akademisi’ nin ’’Mesleki Gelişim Toplantıları’’ sürüyor...
Bu toplantıları birlikte (Eczacının Sesi/ Farmazi Akademi) yürütüyoruz...
Bu denli kapsamlı, yaygın ve ’özgün’ toplantılarla ülkemizde bir ilki gerçekleştiriyoruz.
Selçuk- As Ecza’ nın tüm Türkiye yapısı, Tepe Yönetimi’ nden en küçük birimlerine kadar ayakta...
Bütün enerji ve zamanlama Mesleki Gelişim Toplantıları’ na odaklanmış durumda.
Toplantılar gerçekten de çok yoğun ve çok güzel geçiyor.
Her toplantı öncesinde hazırlıklar titizlikle defalarca kontrol ediliyor.
Selçuk Ecza 60. Yaşını bu etkinliklerle kutluyor.
Tabi bir yandan da bu toplantılarla, her ilimizde meslektaşlarımızla sohbet edebilme olanağını yakalıyoruz.
’’Bunu yaz...’’ diyen meslektaşlarımın her sözünü not ediyorum...
***
İşte sıcak gözlemlerim ve duyduklarım...
Öncelikle söylemeliyim ki, meslektaşlarımız bugünden de gelecekten de kaygılı.
Bunu da doğrudan söylüyorlar.
Mesleki olarak, ’’reel, elle tutulabilen, görülebilen’’ somut bir gelişme ve kazanım bekliyorlar.
Özellikle, eczanede yaşanan ekonomik sorunlar, üzerlerindeki kredi yükü ’bezdirmiş’ durumda.
’’Kafalarında ekonomik sorunlar ve gelecek kaygısı’’ olmadan mesleklerini yapmak istiyorlar.
Hep söylediğimiz gibi, ilaç fiyat kararnamesinde yapılması gereken bir değişiklikle, eczacı karlılıklarında ortalamada eczacıya yüzde on olarak bir değer daha yansıtılmalı.
Ve bu acil olarak yapılmalı.
Yeter mi? Yetmez. Sonrasını konuşuruz.
Eczacılara ikinci emeklilik mutlaka meslek örgütümüz eliyle sağlanmalı.
Eczacılar, emekli olunca Bağ- Kur maaşıyla yaşayamazlar.
Bir diğer önemli ve öncelikli çözümlenmeyi bekleyen sorun, SGK’ nın uyguladığı haksız kesintiler ve haksız uygulamalar.
Belirsiz, ortada bırakılan ’’ilaç ödeme problemleri’’.
Yani SUT uygulamaları.
Bazı ilaçların artık kronikleşmiş ’şöyle ödenir, yok böyle ödenir’ problemleri.
Belirsizlik kesinti olarak eczacıya dönüyor.
Bu kabul edilemez.
’Medula ödediyse, ödenir’ kuralı ivedi olarak hayata geçmeli.
Çok ivedi!
Dermokozmetik Firmaları’ na bir çekidüzen vermenin vakti geldi de geçiyor.
Böyle devam ederlerse ’’eczacılar dermokozmetik firmalarını eczane dışına’’ çıkartacaklar.
Gerçekten de bıktırmış durumdalar.
Bu kadar saçma sapan ’firma bencilliği’ ile eczacıya satış kuralı nedir yahu?
Özel Sağlık Sigortaları!
Eczacılar için kanayan bir yara adeta!
Hepsi ayrı bir uygulama hepsi ayrı bir dert...
’’İlacı versen bir dert, vermesen ayrı bir dert...’’
Bu konuya ilişkin Türk Eczacıları Birliği (TEB) güçlü bir özel birim kurarak sonuç alıncaya kadar çalışmalı...
Artık Özel Sağlık Sigorta’ ların da da tek tip sözleşme yoluna gidilmeli...
Bunu yapacak gücümüz var!
Yaparız, inanın!
Suriye’ li sığınmacıların ilaç hizmeti sorunları sürüyor...
Acil SGK sözleşmesi içine alınmalı bu ilaç hizmetimiz.
***
Sorunlar yumak gibi duruyor...
Ama moral bozmak yok.
Hepsi çözülecek.
Hepimizin iradesiyle çözülecek!
Başka çare mi var?
***
Benim gördüğüm meslektaşlarımız çok hareketli.
Bir tür ’’kabullenmişlik’’ duygusu asla yok.
Soruyorlar, sorguluyorlar...
Ayaktalar yani!
Muhteşem bir enerji birikiyor.
İlgili olan herkesin dikkatine...
***
İl il, adım adım Türkiye...
Bir defa daha anladım ki, biz eczacılar hakiki kocaman bir aileyiz.
Bu görkemli ailemizin kıymetini bilmeli.
Sevgili meslektaşlarım, sevginiz için teşekkürler...
***
Tabi vatanımızın güzelliği...
Her bir köşesi ayrı güzel, ayrı cennet...
İnsanlarımızın sıcaklığı, içtenliği, konukseverliği...
Mutluluğumuz...
Sevdamız...
Usta’ nın dediği gibi...
’’Memleketim, memleketim, memleketim...’’
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
