Bu sahiden de fena oldu...

Onur kırıcı bir durumla daha karşı karşıya kaldık...

"25 Kuruşun" böylesine öne çıkması, konuşulur olması, kamuoyu gözünde bizi çok ciddi itibar kaybına uğrat.

Gerçekçi olalım...

Kamuoyunda anlamlı bir desteğimizin olduğu zaten söylenemezdi.

Çalışma Bakanı’ nın kameralar önünde altını çize çize 25 Kuruşu dillendirmesi bizim açımızdan olayı tam bir faciaya dönüştürdü.

Ortaya şöyle bir tablo çıktı:

Eczacılar 29 Ocak’ ta miting yaptılar...

1 Şubat’ ta reçete başına 25 Kuruş aldılar.

Şimdi derdimizi kime nasıl anlatacağız?

Bu kadar kötü bir tabloyu nasıl açıklayacağız?

Bir daha miting filan yapmaya kalkarsak herhalde başımıza taş atarlar.

Arkamızda 25 kuruşluk destek vardı. O da kalmamıştır.

***

Ekonomik olarak eczanelerimizde uğratıldığımız haksızlıkların, hukuksuzlukların ucu bucağı kalmadı...

Biz, "bu hukuksuzluk dursun!" diyoruz...

"Haklarımız çiğnenmesin!" istiyoruz...

İnayet, bağış peşinde değiliz. Hiç olmadık.

Yalnızca meslek haklarımızın tanınmasını istiyoruz.

Yaşatmak için yaşamak istiyoruz.

Bunu istemek te hakkımız...

Olması gerekeni istiyoruz yalnızca.

***

Anlamak istiyorum...

Anlayamıyorum...

Ortada kararname var.

Tebliğ var.

Mevzuat hakkımızı teslim etmiş.

Aldıran yok.

KKİ’ ler yükselmeye, ilaç fiyatları düşmeye devam ediyor.

Stok zararlarımız kimsenin umurunda değil.

Örgütlerimizin hukuk büroları var.

Her kimse muhatapları, neden hukuksal suç duyuruları yapılmıyor?

Mevzuat işletilmiyor.

Neden?

***

Bir sözleşme dönemi daha geride kaldı.

Üzerimizdeki ipotek 3.5 yıllığına yenilendi.

Tüm haklı taleplerimiz bir bir göz ardı edildi...

Üzerine basıldı...

Çiğnendi!

Ortada ne kaldı?..

25 Kuruş!



 

İLETİŞİM İÇİN:

https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

Faks: 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat