Bir senedir devam eden covid-19 pandemisi yaşam tarzımızı önemli ölçüde değiştirdi.

En belirgin değişim de bilgisayar, tablet ve akıllı cep telefonlarımızın aynı elimiz, ayağımız gibi bir uzvumuz haline gelmesi.

Çocuklarımız artık okula gitmiyor, uzaktan eğitim görüyor. Çevremizdeki pek çok kişi işyerine gitmiyor, evde bilgisayar başında çalışıyor. Hemen her gün en az 1-2 kez uzaktan eğitime, webinar denilen seminerlere, konferanslara katılıyoruz. Eş, dost, akrabalarla görüşmelerimiz yüz yüze değil, yine internet tabanlı görüntülü sistemlerle yapılıyor.

Bu tür bir yaşam tarzı başka bir şeyi de değiştirdi.

Alış veriş alışkanlıklarımızı.

Artık önemli sayıda kişi ihtiyaçları için marketlere, AVM’lere gitmiyor, çarşı pazar dolaşmıyor. Bir alış veriş sitesine girip ihtiyaçlarını belirliyor, kredi kartı veya havale ile ya da ürünü getiren kuryeye ödemesini yapıyor.

Büyük ihtimal, bizler de alış verişimizi ağırlıklı olarak bu şekilde yapıyoruz.

Pandemi nedeni ile insanların önemli bir bölümünün evlerine hapsolması ve yine pandeminin neden olduğu stres ve kaygı durumu “immun sistemini destekleyici ürünler”, “gıda takviyeleri”, “vitamin ve mineral preparatları” kategorisinde satılan ürünlere olan talebi de arttırdı.

Hangi alış veriş sitesinin web sayfasına girerseniz girin envai çeşit bu tür ürünlerle karşılaşabilirsiniz.

Gerek görsel basında ve gerekse sosyal medya üzerinde de bu tür ürünlerle ilgili doğru yanlış tanıtımlar yapılmakta, bilen bilmeyen birçok kişi fikir beyan etmekte.

Bu tanıtım ve beyanlardan etkilenen birçok kişi ürün seçiminde, içerdiği maddelerin daha fazlalığına göre tercihte bulunmakta.

İşte işin tehlikeli kısmı, halk sağlığı üzerinde tehdit oluşturan tarafı burada başlıyor.

Bu tür ürünlerin tamamına yakını Tarım Bakanlığı’ndan izin alıyor. Firma ürünü getiriyor, beyan formunu dolduruyor, 3-5 bin TL’sı harç parasını yatırıyor, Tarım Bakanlığı da “bak, kullanıcı bir zarar görürse sana ceza veririm haa” diyerek onayı veriyor. Ürünün kutusunun üzerinde yazılı olan maddeleri ve yazılı olan miktarları içerip içermediğinin sorgulamasını yapmadan.

Çok az miktarda ürün ise Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan onay alıyor.

Bu ürünler için aynı ilaç dosyası hazırlar gibi bir dosya hazırlanıyor ve kuruma sunuluyor. Sadece Faz çalışmaları yok. (İlaçlar için Faz çalışmaları sonuçlanmalı. Bu nedenle ilaçlara ruhsat, ilaç dışı ürünlere izin veriliyor). Bu ürünlerin üzerinde aynı ilaç gibi karekod bulunuyor.

Yaklaşık 16-17 sene önce vitamin ve mineraller içeren preparatlar “ilaç” statüsünde idi. Ruhsatlı ve doktorların reçeteye yazdığı ürünlerdi. Sonradan firmaların da ısrarlı talebi ile mevzuatta değişiklikler yapılarak bu ürünler ilaç statüsünden çıkarıldı.

Eczacı danışmanlığı ve hekim önerisinden çıkarılan bu ürünler kişi sağlığı üzerinde tehdit oluşturmakta. Örneğin; ABD’nde acil başvurularının ilk sıralarında bu tür ürünlerin gereğinden fazla kullanımının oluşturduğu zehirlenmeler yer almakta.

Avrupa ülkelerinde de belli bir miktarın üzerinde etken madde ihtiva eden ürünler eczane dışında satılamamakta.

Son kullanıcıların doğru bilgilendirilmesi ve asli görevimiz olan halk sağlığını koruma amacı ile www.eczacidansaglik.com web sitesini oluşturduk.

Sitemizde kişi sağlığı ile ilgili doğru bilgileri herhangi bir yönlendirme yapmadan vermeye çalışıyoruz.

Dünyadaki en tehlikeli şeyin eksik ve yanlış bilgi olduğunun bilincindeyiz.

Herkes için sağlıklı günler…

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

 

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat