“Muayene ücretini niye tahsil ediyoruz”dan “Neden fiyat farkı çıkıyor”a kadar beyinlerimizi kilitleyen o kadar çok soruyla ve sorunla boğuşuyoruz ki, yeni protokol görüşmeleri gündeme gelmesine rağmen hiç kimse “Neden hala eczacı ıskontosu yapıyoruz?” diye sormuyor.

        Bu konudaki en büyük hassasiyet “Bu sene de sıfır ıskontoda kalır mıyım?” dan öteye geçmiyor. Kan ürünü reçetesi almayan, diyaliz reçetesi sırasına girmeyenler senenin son üç ayında pahalı reçete gelmesin diye adeta dua ediyor.

        Peki, hiç düşündünüz mü? Kendi parasıyla alan hastaya indirim yapılmazken, yapılması yasakken, kurumlara neden ıskonto yapıyoruz?

        En büyük ilaç alıcısı konumunda olan SGK’ ya, eczacı ıskontosu yapmasak olmaz mı?

        ...

         Bu soruların cevabını bulabilmek için eczacı ıskontosu nedir, nereden çıkmıştır gibi soruların cevabını bulmamız, bu cevabı bulmak için de bu konunun geçmişine bakmamız gerekmekte...

        70’li Yıllarda eczaneler Emekli Sandığı başta olmak üzere resmi kurumlarla kurumların kendi hazırladığı formatlarda ve şartlarda olan anlaşmalar imzalamak zorundaydılar. Kurumların hazırladığı çeşit çeşit anlaşmalar mevcuttu. Bugün imzaladığımız tek tip protokole geçiş 80’li yıllarda gerçekleşmişti. Kurumlarla yapılan anlaşmalarda eczacı ıskontosu ilk yapılan anlaşmalar dâhil hep vardı. Çünkü imzaladığımız protokolün yasal dayanak kısmında da yer aldığı üzere yaptığımız anlaşma ile devlete ilaç sattığımız için bu anlaşmayı Devlet İhale Kanunu çerçevesinde gerçekleştirmekteydik.

        Bu kanuna göre devlet her şeyi piyasadaki fiyatından daha uyguna almak zorundaydı, bu yüzden de ıskonto ister ve de alırdı.

        Bu dönemde eczacılar kurumların talepleri doğrultusunda yüzde beşlerden başlayan ıskonto oranları uyguluyordu. Bir aralar ıskontolar yüzde yirmi oranlarına çıkmaya ve kurumlar tarafından bu ıskontoyu yapmayan eczanelerle anlaşma yapılmamaya başlayınca,  bunun devlete olumsuz yansımaları görüldüğü için sabit ıskonto uygulamasına geçildi ve ilk sabit ıskontomuz yüzde beş olarak hayata geçti.

        Şu an yüzde 3 bile değil, en yüksek oran yüzde 2,75’te, niye bu konuya taktın diye aklınızdan geçiriyor olabilirsiniz.

        Artık ıskonto yapmamıza yasal açıdan zorlayıcı bir durum yok da ondan.

        Şu an protokolümüz 5510 Sayılı Genel Sağlık Sigortası Kanunun 73. maddesine istinaden hazırlanıyor ama eski alışkanlığımızı devam ettiriyoruz. Devlet de bizden ıskonto almak zorundaymış gibi davranıyor, biz de hala eski kafa devam ediyoruz aslında. Nasıl derseniz şöyle izah edeyim;

        14 Aralık 2004 Tarihinde imzalanan Kamu İlaç Alım Protokolüne göre ilaç firmaları devlete eczaneler üzerinden Kamu Kurum Iskontosu uygulayacak, yapılacak düzenlemelerle de eczacıların ilaç alım koşulları değiştirilmeyecekti. Bu protokol imzalandığı zaman var olan eczacıların yüzde 7 Peşin alım ıskontosu süreç içinde kaldırılarak Kamu Kurum Iskontosunun içine katıldı. Yani Devlet en büyük alıcı benim, bu ıskontoyu da benim almam gerekir dedi ve 2002 ’de yüzde 10 iken kaldırıldığı için iki günlük kepenk kapatma eylemi yaptığımız, yüzde 7 olarak geri kazandığımız peşin alım ıskontosundan devlete ıskonto olarak yansıtılmak üzere sessiz sedasız vazgeçtik.

        Yıllardır yasal eczacı karı yüzde 20 ’dir diye tekerleme gibi söyleyip duruyoruz, yazıp çiziyoruz. Oysa 70’li yıllardan 2004 yılına kadar geçen süre içinde resmi eczacı karı yüzde 20 iken artık 100TL üzeri ilaçlarda bu oran depocu alış fiyatı üzerinden yüzde 16’ya, 200 TL üzeri ilaçlarda yüzde 12’ye düşmüş durumda. Eczacılar sıfır ıskonto yapsa bile eczacı karının yüzde 20 olduğu 100TL ve altı ilaçlarda bile devlete 2011 yılından bu yana yüzde 7 ıskonto yapıyor. Yani yüzde 20 ’den sonra aldığı yüzde 7 ıskontoyu zaten sabit ve kalıcı olarak yaptı.  Yüzde 0,75’te olsa 2.75’te olsa ıskonto yapmak zorunda değil artık. Çünkü ıskontoyu Devlet kaynağından, yani ilaç firmasından kendi belirlediği oranda zaten alıyor.

        Konu daha anlaşılır olsun diye şöyle örneklendireyim; Devlet benzinin rafineri çıkış fiyatı üzerine belirlediği oranda ÖTV ve KDV ilave ederek bayilere satıyor. Bayiler de kendi karlarını üzerine ilave ederek benzini bize satıyorlar.

        Devlet bayide bir daha ÖTV ilave ediyor mu?

        Etmiyor.

        Neden?

        Çünkü kaynağında vergilendirdi ve aldı.

        Aynı şekilde bizim ilacımızda da 2011 yılından beri yasal eczacı karının dışında olduğunu iddia ettiği yüzde 7 ıskontoyu, hatta yasal eczacı kar oranı olan yüzde 20’nin içinden bile bir kısmını aldı. Ayrıca eczacı ıskontosuna konu olacak, eczacıdan ıskonto alınacak bir durum kalmadı.  

         Devlet alacağı Kamu Kurum Iskontosunu kendi belirliyor, yetmiyor; belirlediği fiyatın da altında bir bedel belirleyip hastaya fark çıkarttırarak bir kısmını da hastaya ödetiyor, bir de üstüne üstlük kendi belirlediği eczacı kar oranından da ıskonto yapılmasını, eczacıların kendi belirlediği kar oranından da daha düşük oranda çalışmasını istiyor.

        Yasal mevzuatta ilaçla ilgili düzenleme ne diyor?

        İlla ki ilaçta eczacılar ıskonto yapmak zorundadır diyor mu?

        Demiyor!

        Eee?

        ...

        Her şeyin fiyatının arttığı, ilaç fiyatlarının ise yatay seyrettiği, eczanelerin masraflarının taksilerin gece tarifesi gibi fıldır fıldır katlandığı bir ortamda eczacılar niye indirim yapıyor?

        ...

        Cep telefonu uygulaması olsa indirelim,

        Film olsa, müzik olsa indirelim, tamam da,

        Windows güncellemesi değil ki bu!

        Devletin belirlediği ilaç fiyatı...

        Neden indiriyoruz???

        ...



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat